
Bu sayıyı, CBS’te yayınlanan “Person of Interest” dizisindeki kurgusal bir karakter olan ve suç işlemeye meyilli insanların sosyal güvenlik numaralarını tespit edebilen ayrıca bunları suçlu ya da kurban olarak ayırt edebilen bir makineyi geliştiren münzevi milyarder ve yazılım mühendisi Harold Finch şöyle ifade ediyor:
“Pi, bir dairenin çevresinin çapına bölümüne denir. Ve bu: 3.1415926535897932384626433832795028841971693993751058209749445923078
164062862089986280348253421170679…….. yalnızca başlangıcı, sürüp gidiyor. Sonsuza dek… Hiçbir tekrar olmaksızın… Bu ondalık dizilerin arasında her bir sayı var. Doğum tarihiniz, dolap kilidinizin kombinasyonu, sosyal güvenlik numaranız vb. hepsi bunun içinde bir yerlerde. Ve bu ondalıkları harfe dönüştürürseniz, var olmuş tüm sözcükleri elde edersiniz, mümkün olan tüm kombinasyonlarda. Bebekken söylediğiniz ilk hece, son âşık olduğunuz kişinin adı, başından sonuna tüm hayat hikâyeniz, söylediğimiz ya da yaptığımız her şey, dünyanın sınırsız olanakları, bu basit çemberin içinde bulunuyor. Şimdi bu bilgi ile ne yaptığınız, ne işe yaradığı size kalmış.”

Bazı matematikçiler açısından Pi :
Bir çemberin çevresini çapına böldüğümüzde π’yi değil, π’ye yaklaşık bir sayıyı buluyoruz. Doğamızda matematiksel anlamda insan yapımı olmayan bir çember yoktur. Doğada “işte çember” diye gösterebileceğimiz bir nesne yoktur. Çember matematikçilerin yarattıkları bir kavramdır. π’yi, bir çemberin çevresinin çapına bölündüğünde elde edilen sayı olarak tanımlamak π’nin doğada olduğunu göstermeye yeterli değildir. Dolayısıyla kimse π’nin virgülden sonrasını tam olarak yazamaz.
Pi sembolü”π” Eski Yunanca çevre manasına gelen “περίμετρον” (çevre) sözcüğünün baş harfinden gelmektedir. Pi Sembolü olan bu harf Yunan alfabesinin 16. harfidir. Şaşırtıcı biçimde uzun süre bu oran için hiçbir sembol kullanılmamıştır. İlk olarak π sembolü 1652’de Willam Oughtred tarafından kullanılsa da yaygınlaşması 1737 yılında, Leonard Euler‘in de bu sembolü kullanması ile olmuştur. Ancak Leonard Eulerden sonra gelen tüm matematikçiler bu sembolü benimseyip kullanmışlardır.
Bu sayının yaklaşık olarak 22/7 yani 3,142857142857… olduğu görülebilir; fakat bu Pi’nin gerçek değeri değildir. Ölçme büyüklüğü önemli olmayan herhangi bir çember çizilir, bu çemberin çevresi ile eşit uzunlukta bir ip temin edilir. Daha sonra ip, çemberin çapı uzunluğunda parçalara ayrılır, görüleceği gibi çap uzunluğunda 3 parça ile çapın yedide birinden biraz kısa bir parça ip elde edilir. Böylece çemberin çevresinin çapına oranı olan Pi sayısının, 3 tam 1/7 yani 22/7′den biraz daha küçük bir sayı olduğu görülmüş olur.

Pi sayısı, 14 Mart Pi Günü’yle giderek uluslararası bir boyuta taşınıyor. Pi Günü’nün 14 mart olarak belirlenmesinin elbette bir nedeni var; Pi değeri 3,14… ile başladığı için ve bu rakamlar 3,14’ü yani üçüncü ayın on dördünü gösterdiği için anlamlı bulunmuş ve üçüncü ayın on dördüncü günü Pi Günü olarak belirlenmiştir. Öte yandan başka bir tesadüf daha var ki bu da ilgiye değerdir. 14 Mart 1879 ünlü fizikçi Albert Einstein’ın doğum günüdür.
Dünya Pi sayısı rekoru, sayının 31,4 trilyon basamaklı halini hesaplamayı başaran Google çalışanı Emma Haruka Iwao tarafından kırıldı.
Pi’nin rakamlarını ezberlemek de bazı insanlarda ilgi uyandırmıştır. Bu konuda Guinnes rekorlarına giren Hintli Rajver Meena Pi sayısının virgülden sonra tam 70000 basamağını ezberlemiştir.
Pi sayısının insanlığa insanın hafıza gücünün ne boyutta olduğunu göstermesinin yanı sıra virgülden sonraki kısmı ile ilgili bulunabilecek bir kalıp birçok bilinmeze ışık tutabilmekte ve evrenin fiziğini daha temelden kavramımızı sağlayabilmektedir.