Çok sevdiğiniz ve güvendiğiniz birini düşünün. Sizin en büyük başarınızı kendi başarısı gibi gösterdiğine ve bir anda çok ünlü olduğuna şahit olsanız, ne yapardınız? Margaret’in hikâyesi işte böyle başlıyor.
Margaret ve Walter parkta resim yaparken karşılaşırlar. Sonrasında büyük bir aşkla evlenirler. Margaret mutludur. Çünkü Margaret’a göre Walter onu bekâr bir anne ve dul bir kadın olmanın etkisiyle toplumdan dışlanma durumundan kurtarmıştır. Walter, Margaret’ın çok güzel resimler yaptığını fark eder. İnsanları kendine inandırmakta başarılı olan Walter, kadın ressamların resimlerine rağbet olmadığına Margaret’i inandırır. Ve resimleri kendi imzasıyla sanat dünyasına tanıtır. Margaret’in resimleri ile büyük bir çıkış yakalar. Yıllarca o yapar ve kocası alkışlanır.

Margaret her ne kadar geç olsa da sonunda bu durumundan rahatsızlık duyar. Ve gelişmeler ikisini hâkim karşısına çıkartır. Resimlerin gerçek sahibini bulmak için hâkim her ikisinden de resim yapmasını ister. Margaret, en iyi resimlerinden birini tam bir saat içinde herkesin gözü önünde tamamlar. Sonuç olarak gerçek sanatçı hak ettiği değeri kazanır.
Margaret Keane’nin gerçek hayat hikâyesinden esinlenerek yapılan “Big Eyes (Büyük Gözler)” adlı filmde sahtekâr eşi Walter’a karşı mücadelesini ve sanatın zaferini anlatıyor.
Bu harika sanat filmini izlemek isterseniz, Kütüphanemizin Medya Merkezi birimine davetlisiniz.
İyi seyirler!